Uykusuzluk ve depresyon
• Uykusuzluk, depresyon geliştirme riskinin artmasıyla ilişkilidir.
• Uykusuzluk, düşüncelere, duygulara ve uyku davranışlarına odaklanan bilişsel davranışçı terapi ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.
• Son araştırmalar, uykusuzluğun bilişsel davranışçı terapi ile tedavi edilmesinin depresyon geliştirme riskini azaltabileceğini düşündürmektedir.
Uykusuzluk ve depresyon yakından ilişkilidir. Depresyonu olan bireylerin çoğu uykusuzluktan muzdariptir ve uykusuzluk çeken bireylerin, uykusuzlukları olmayanlara göre depresyon geliştirmeleri daha olasıdır. Örneğin: uykusuzluk, 60 yaşın üzerindeki bireylerde iki kat daha fazla depresyon geliştirme riski ile ilişkilidir.
Uykusuzluk yaşlılarda çok yaygındır. Daha önce depresyon öyküsü olmayanlarda depresyon gelişimi ve daha önce depresif dönemler geçirmiş olanlarda depresyonun tekrarlaması ile ilişkilidir.
Depresyonu olan birçok yaşlı birey ilaçlara ve/veya psikoterapiye kısmen yanıt verse de yalnızca yaklaşık üçte biri semptomların tamamen iyileşmesini deneyimliyor. Depresyonu önlemek, depresyon ortaya çıktıktan sonra tedavi etmekten daha etkili bir yaklaşım olacaktır. Yakın zamanda JAMA Psychiatry'de yayınlanan bir makalede, Michael Irwin ve meslektaşları, uykusuzluğun tedavisinin 60 yaş ve üzerindeki kişilerde majör depresyonun daha sonraki gelişimi üzerindeki etkisini inceleyen bir çalışmanın sonuçlarını yayınladılar.
Uykusuzluk için Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT-I) , etkili bir tedavi olup birinci basamak olarak önerilir ve Uyku Eğitimi Terapisi (SET) dahil olmak üzere yaygın olarak kullanılan diğer farmakolojik olmayan yaklaşımlardan daha etkilidir. Uyku Eğitimi Terapisi zayıf uykuya katkıda bulunan günlük davranışsal ve çevresel faktörleri hedefler ve uyku hijyeni, uyku biyolojisi, sağlıklı uykunun özellikleri, stres biyolojisi ve uyku üzerindeki etkisi hakkında bilgi sağlamayı içerir.
Araştırmacılar, CBT-I ile tedavi edilen grubun, SET ile tedavi edilen gruba göre depresyon geliştirme şansının %50 daha düşük olduğunu bulmuşlardır. SET alanların yaklaşık %26'sı depresyon geliştirdi, buna karşılık CBT-I grubunda bu oran yaklaşık %12 idi. CBT-I grubunda daha fazla insan uykuda düzelme yaşadı. SET grubunda bu oran yaklaşık %38 iken CBT-I grubunda karşılık %51 idi.
Araştırma ekibi ayrıca, uykusuzlukta sürekli düzelme yaşayanlarda, sürekli düzelmede başarısız olanlara karşı depresyon insidansına da baktı. CBT-I grubunda uykusuzlukta düzelme yaşayanların sadece %5'inin müteakip bir majör depresyon atağı geliştirdiğini, SET grubunda ise düzelme yaşayanların %19'unun geliştirdiğini bulmuşlardır. Uykusuzlukta düzelme sağlayamayanlar CBT-I grubunda %15, SET grubunda ise %28 depresif dönem geliştirdi. Bu nedenle, CBT-I ile tedavi, uykusuzluğu tam olarak geçmemiş olanlarda bile sonraki depresyonun önlenmesi ile ilişkilendirildi. Pim Cuijpers ve Charles Reynolds tarafından yapılan bir yorumda tartışıldığı gibi, bu sonuçlar yüksek riskli bir grupta, yani uykusuzluk çeken yaşlı bireylerde depresyon gelişimini önleme yeteneğini göstermektedir. Uykusuzluk çeken genç bireylerde böyle bir strateji işe yarar mı? Uykusuzluk için etkili farmakolojik tedavilerin benzer etkileri olur mu? Depresyon geliştirme riskini artıran diğer durumları tedavi etmek için paralel stratejiler geliştirilebilir mi?
Irwin ve ark.tarafından çalışma daha büyük klinik deneylerde tekrarlandı. Elektronik olarak uygulanabilen BDT-I formları (dijital BDT-I) mevcuttur ve eğer depresif atakları önlemede etkiliyse, bu potansiyel olarak önemli müdahaleye daha geniş erişim sağlayabilir. Ayrıca uykusuzluğun, bireyleri tekrarlama riskine sokan yaygın bir depresyon belirtisi olduğunu da unutmayalım. CBT-I'nın etkili bir tekrar önleme stratejisi olup olmadığını belirlemek önemli olacaktır.
Dünya çapında, depresyon tüm hastalıklar arasında kişiyi en çok engelleyici olanlardan biridir. Tamamlanmış intiharlarla yüksek oranda ilişkilidir. Ayrıca depresyon da mevcut olduğunda diğer hastalıklardan ölüm oranı da artmaktadır.
Depresyonun başarılı bir şekilde tedavi edilmesi önemlidir. Depresyonun önlenmesi, birçok bireyin hayatını daha iyiye doğru değiştirecektir.