Uyumanın veya uykuda kalmanın zor olduğu bir gece yaşamak pek çok insan için alışılmadık bir durum değildir. Uzun süre uyuyamamak insomnia ya da uykusuzluk olarak adlandırılır. Yapılan çalışmalara göre; toplumun yaklaşık üçte birinin hayatlarının bir noktasında uykusuzluk çekeceği düşünülüyor. Uyku ve ruh sağlığı yakından ilişkilidir. Yeterince uyuyamamak yorgunluğa ve yaşam kalitesinin düşmesine yol açar ve bu da zihinsel sağlığınızı etkileyebilir. Hali hazırda endişe veya depresyondan mustaripseniz, uykusuzluk özellikle zorlayıcı olabilir.

Hayatımızın yaklaşık üçte birini uyuyarak geçiririz. Genellikle günde sekiz saat uyumamız tavsiye edilse de ortalama bir yetişkinin uyuması gereken sürenin aslında kişiden kişiye değiştiği ve beş ile 11 saat arasında değişebileceği belirtiliyor.

Uyku; öğrenme ve hafıza yeteneklerini geliştirir ve zihinsel sağlığa yardımcı olur. Uyuduğunuzda beyniniz gün içindeki bilgileri işler ve vücudunuz dinlenip iyileşir. Uyku bozulduğunda vücut bunları yeterince yapamaz.

Uykusuzluk bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve psikolojik durumumuzu etkileyerek endişeli ve stresli hissetmemize katkıda bulunur. Uykusuzluk belirtileri şunları içerir:
• Uyumakta zorlanmak
• Uyandıktan sonra yorgun hissetmek
• Gece boyunca birkaç kez uyanmak
• Gün boyunca sinirli ve uykulu hissetmek
• Azaltılmış dikkat ve konsantrasyon

UYKUNUN RUH SAĞLIĞINA ETKİSİ

Uykusuzluk sadece bazı psikiyatrik hastalıkların bir belirtisi değildir. Onları besleyerek daha da kötüleştirebilir. Anksiyete ve depresyonu olanlarda uykusuzluk yaygındır. Her ne kadar depresyonu olanların %15-40'ının aşırı uyku da yaşayabileceği belirtilse de bu onların daha az yorgun hissettikleri anlamına gelmez. Sıklıkla depresyonla birlikte görülen kaygı, düşüncelerin yarışmasına ve dolayısıyla uykunun bozulmasına neden olabilir.

Uykusuzluğun ruh sağlığı üzerindeki etkisi önemlidir. Uyku sorunları genellikle bir şeylerin yanlış olduğunun bir işaretidir. Kendi başına uyku sorununun zihinsel sağlık sorunlarına yol açması pek olası olmasa da kesinlikle katkıda bulunan bir faktör olabilir. Uykusuzluk ve ruh sağlığı arasındaki ilişki döngüseldir yani biri diğerini besleyebilir. Kötü uyku, yararsız davranış ve düşünce kalıplarından oluşan bir kısır döngüdür ancak doğru yardım ve hedefe yönelik bir yaklaşımla bu etkili bir şekilde tedavi edilebilir.

DEPRESYON VE ANKSİYETE TEDAVİSİ

Depresyonunuz ve/veya kaygınız için etkili tedavi gördüğünüzden emin olmanız çok önemlidir. Bu durum hayatınızın kontrolünü yeniden ele almanıza yardımcı olabilir. Hem anksiyetesi hem de depresyonu olan hastaları sıklıkla görüyoruz.

DAHA İYİ UYKU İÇİN İPUÇLARI

Depresyon ve anksiyete için tedavi almanın yanı sıra, uyku hijyenini sağlayarak uyku kalitenizi artırmak için adımlar atmak da yararlıdır. Öğleden sonra kafeini kesmek, uyumadan önceki bir saat boyunca ekranları kullanmamak, düzenli bir yatma saatini korumak, odanın serin ve karanlık olmasını sağlamak şeklinde bir yatma zamanı rutini oluşturmak uygulanabilecek adımlardır.

Sonuçta; uykusuzluk yaşadığınızda yapabileceğiniz en önemli şeylerden biri, altta yatan herhangi bir ruhsal hastalık için yardım almaktır. İster depresyon ister anksiyete ya da başka bir psikiyatrik hastalık olsun, psikiyatristler iyileşme yolunda size destek olabilir ve ihtiyacınız olan yardımı sağlayabilir.