Kaygı ve Korku İle Baş Etmek
PSİKİYATRİ

Kaygı ve Korku İle Baş Etmek

Sizlere kaygı ve korkuya yönelik farkındalıklı bir baş etme yaklaşımından bahsedeceğim.

Terapi danışanlarının çoğu kaygıyla uğraşır. İlk istekleri, onlara mümkün olan en kısa sürede kaygıdan nasıl kurtulacaklarını anlatabilmemizdir. Bu kesinlikle anlaşılabilir. Kaygı en rahatsız edici duygulardan biridir. Bazen danışanlar neden endişeli olduklarını bilirler ama diğer zamanlarda net bir sebep yoktur. Yine de midelerinde yanma veya kasılma hissi, avuçlarında terleme, titreme, endişe verici düşünceler ve en acı verici şekilde korku hissi olabilir. Genellikle uyumakta güçlük çekerler ya da rahatsızlık verici kaygı deneyiminden kaçmak umuduyla alkol ya da uyuşturucuya yönelirler. Korkudan donmuş hissedebilirler ya da o kadar tedirgin olabilirler ki, hareketsiz duramıyorlarmış gibi hissederler. Kaygıya verilen en yaygın tepki, ondan uzaklaşmak için mücadele etmektir.

Kaygı ile çalışmaya yönelik farkındalık yaklaşımı şunları önerir: Birincisi, kişinin kaygısını hafifletmenin kolay bir yolu varsa ve bu, onu maskelemeyi ya da sadece dikkati dağıtmayı içermeyen bir yol ise bu kullanılmalıdır. İkinci yaklaşım, gerçek deneyimi farkındalığa getirerek kaygı ile çalışmaktır. Çoğumuz için bu, mantıksız gelebilir. Çünkü aslında kaygılarımızdan kurtulmak istiyoruz, onu daha yakından tanımak değil!

Randevu Al

Birkaç örneğe bakalım. Ayşe Hanım endişeliydi çünkü yurtdışında okuyan kızı Duru’dan yaklaşık iki haftadır haber alamamıştı ve genellikle daha sık telefonla konuşuyorlardı. Ayşe Hanım türlü türlü korkunç senaryolar hayal etti, belki Duru yaralandı ve hastanedeydi ve ona ulaşamadı, belki teyzesi gibi uyuşturucuya bulaşmıştı; ya da belki Duru, annesi Ayşe Hanım ile konuşmak istemiyordu. Ayşe Hanım kızı Duru ile temasa geçerse kızının aşırı endişeli ve korumacı bir annesi olduğunu düşünmesinden korkuyordu. Bu korkuyu birlikte araştırdığımızda, Ayşe Hanım bunun ne kendisinin ne de Duru ile olan ilişkisinin doğru bir portresi olmadığını anladı. Duru’yu aradı ve her şeyin yolunda olduğunu duyunca hemen rahatladı. Duru onu arayamamıştı çünkü cep telefonunu kaybetmişti, annesinin bu kadar endişelenebileceğini düşünememişti ve daha o gün yeni telefon almıştı.

Bu durumda Ayşe Hanım, kendi varsayımlarını inceleyip, onları gerçekçi olmadığı için reddederek ve ardından doğrudan harekete geçerek kaygısını çözebildi.

Çoğu zaman kaygıyı bu kadar basit bir şekilde gideremeyiz. Örneğin; Cemile Hanım, karın ağrısından dolayı doktora gitmişti. Doktor ona birkaç tahlil yanında aynı zamanda üreme organlarıyla ilgili sorunları ekarte etmek için bir pelvik ultrason çekilmesini söyledi. Cemile Hanım ultrasonu almak için birkaç hafta beklemek zorunda kaldı ve ardından şehir dışına bir gezi planladı. Cemile Hanım ultrasona girdi. Oldukça rahatsız bir şekilde oturmuş ultrasonu bekleyen Cemile Hanım o kadar gergindi ki titriyordu. Acaba kanser mi? Seyahatini iptal edip ameliyat olması gerekir mi? Tüm hayatı değişecek mi? Bir iş arkadaşına olduğu gibi o da ölecek mi? Ultrasonun yapıldığı hastaneden ayrılıp park yerine giden Cemile Hanım tahlillerin bitmesine dair hem korku hem de rahatlamayla ağlamaya başladı. En azından hastalığı hakkında artık bir şeyler öğrenebilecekti. Ayşe Hanım gibi Cemile’nin kaygısı da belirsizlikten besleniyordu.

Randevu Al

Doktor birkaç gün sonra aradı ve sonuçları bildirdi. Cemile Hanım için korku dolu düşünceleri sürdüğü için o birkaç gün zor geçmişti. Doktor, yolculuğuna çıkmasının uygun olduğunu, ancak geri döndüğünde takip için bir jinekoloğu görmesi gerektiğini söyledi. Kontrol edilmesi gereken kistleri vardı. Cemile Hanım yolculuğu sırasında jinekologla yapacağı randevuyu görmezden gelmek için elinden geleni yaptı. Dikkatini dağıtmak için meşgul olmaya devam etti. Normalden daha fazla alkol içti ve kötü uyudu. Eve döndüğünde, beklemek için bir buçuk haftası daha vardı.

Cemile Hanım’ın kaygısını iki ana yolla ele aldık. İlk olarak, şu ana odaklanmasına yardımcı olmaya çalıştık. Bu onun gerçek bedensel deneyimine dikkat etmesini gerektirdi. Dikkatini bedeninde rahatsız hissettiği yerlere çevirdi ve sadece nasıl hissettiğine odaklandı. Hiçbir şeyi değiştirmeye çalışmadık. Özellikle göbeğine dikkat ettikçe, ağrı ve gerginlik hissinin nasıl olduğu ile birlikte kalabildiğini gördü. Nefesinin oldukça sığ olduğunu fark etti ve yine olduğu gibi olmasına izin vererek çalıştık. Olanlara nazikçe dikkatini çekerken, göbeği biraz yumuşamaya başladı ve nefesi biraz yavaşladı. Amacımız, bu şeylerin özellikle değişmesini sağlamak değildi, şimdiki ana gelmek ve bilinmeyen geleceğe doğru olan korku dolu düşünceleri yansıtma düzenini bozmaktı.

Şimdiki ana gelmenin bir parçası olarak, duyu algılarını da fark etmeye çalıştık, yani o anda ve oradayken: ne görebiliyor, ne duyabiliyor, neyi koklayabiliyor, neyi tadabiliyor ve neye dokunabiliyor?

Kaygısını ele almanın ikinci yolu, bu korkutucu düşüncelerle başa çıkmak ve bunların sadece düşünce olduklarını kabul etmekti. "Geri adım atmayı" ve düşünme sürecine tanık olmayı başardı. Bu genellikle danışanlar için çok yararlıdır: düşüncelerin bazen sadece düşünce olduğunu ve özellikle "onları satın almak" zorunda olmadığını kabul etmek. Cemile Hanım için özellikle tehlikeli olanlar, alışılmış özeleştirel düşüncelerdi: "Böyle olmamalıyım, hemen kendini topla!"gibi. Çoğu zaman düşüncelerimizin gerçekliğin gerçek bir temsili olduğuna inanırız. Böylece Cemile Hanım düşüncelerin ortaya çıkıp çözülüşünü izledi ve onlara kapılmamaya çalıştı. Bu da ona bir rahatlama getirdi.

Randevu Al

Cemile Hanımın ödevi, seanslarımızda yaptığımız şeyleri uygulamaktı. İlk önce, şimdiki an deneyimine, özellikle de bedenine ve nefes almasına dikkat çekip ve tam olarak oldukları gibi olmalarına izin vermek. Bunu yürüyüşe çıkarken yapmak, Cemile Hanımın düşündüğü bir seçenekti. İkinci olarak, seansımızda yaptığımız gibi düşüncelerini izleme alıştırması yapacaktı. Başka bir deyişle, hissettiklerinden kurtulmak için mücadeleyi bırakma pratiği yapacaktı. Acılarımızın çoğunu yaratan aslında deneyimlerimizden kaçma mücadelesidir.

Ertesi hafta Cemile Hanım, bu tekniklerin her ikisinin de yardımcı olduğunu bildirdi. Bu teknikler kaygısını ortadan kaldırmadı, ancak deneyimini katlanılabilir kıldı. Bazen düşüncelerine kapıldı ama tıpkı meditasyon uygulayıcılarının yaptığı gibi, er ya da geç şimdiki ana geri döndü ve düşüncelerini sadece "düşünce" olarak tanımlama fırsatı buldu. Jinekologla randevusuna daha birkaç gün vardı ama daha iyi uyuyordu ve artık felaket düşüncelerine kapılmıyordu. Hala biraz gergindi ama artık kaygıdan bunalmış hissetmiyordu.

Fahri Beyin belirli bir nedene bağlayamadığı derin bir korkusu vardı. Hatırlayabildiği kadarıyla bu korkuyu çocukluğundan beri hissediyordu. Çocukluğunda şüphelenilen, ancak hatırlanamayan, travmatik olaylarla ilgisi olduğunu düşünüyordü. O da doğrudan fiziksel deneyimine gidip onu hissetmesine daha fazla izin vererek çalıştı. Korkunun ötesine geçmenin yolu korkuya doğru gitmektir. Bu süreçte Fahri Bey, korkusuna doğrudan dokunmaya başlayabileceğini hissetti. Yavaş yavaş, adım adım gitti. Korkunun titreyen fiziksel duyumlarına dokunabilir ve sonra geri çekilebilirdi. Birçoğumuz gibi, o anda kalmamak konusunda zaten epeyce şey biliyordu.

Randevu Al

Fahri Bey, korkunun fiziksel, duygusal ve zihinsel deneyimiyle bir arada kalabildiğinde, bunu gerçekleştirmek için kasıtlı bir şey yapmadan değişmeye başladı. Korkunun altında genellikle hassasiyet ve üzüntü buluruz ve bu Fahri Bey için de geçerliydi. Bunlar onun için alışılmadık duygulardı ve alışması da biraz zaman aldı. Büyürken sıklıkla güçlü olmaları ve hassas duygular hissetmemeleri gerektiği öğretilen erkekler için bu durum sıklıkla doğrudur.

Fahri Bey ile de ortaya çıkan tüm düşünceler üzerinde çalıştık. Onun durumunda, bunlar daha çok kendisiyle ilgili şüphelerle ve onun deneyimine tahammül etme yeteneğiyle ilgiliydi. Nasıl güçlü olması ve korkmaması gerektiği konusunda bazı yargıları vardı.

Eğer yeterince hazır değilsek, kendimizi o duygulara derin veya hızlı bir şekilde girmeye zorladığımızda, ortaya çıkan herhangi bir duyguyla başa çıkmak önemlidir. Fahri Bey ve Cemile Hanım için bu, çok fazla zorlamadan gidebildikleri kadar ileri gitmek ve sonra geri çekilmek anlamına geliyordu. Ardından, bu değişimi defalarca tekrarladılar.

Duygulara ve özellikle korku ve kaygıya bu tür bir yaklaşım, onlara ve kendimize merak, saygılı bir dikkat ve nezaket göstermektir.

Randevu Al


Uzm. Dr. Seher Çakmak

Uzm. Dr. Seher Çakmak

Psikiyatrist & Psikoterapist

Caddebostan'da bulunan özel muayenehanemde hastalarımı ve danışanlarımı yüz yüze veya internet üzerinden kabul etmekteyim.

HAKKIMDA İLETİŞİM