Beden Algısı Sorunu
Bu son birkaç yılda Covid hastalığına bağlı ortaya çıkan sokağa çıkma yasağı ve karantina, iletişim problemleri yaratmasına rağmen biz insanlar iletişimde kalmanın ve sosyal olarak etkileşimde bulunmanın yollarını bulduk. Çünkü başkalarıyla bağlantı kurma ihtiyacımız temel bir içgüdüsel dürtüdür. Bu güçlü ihtiyaç nedeniyle güvenlik, sevgi, ilgi, görülme, değer görme ve kabul edilme duygularını deneyimlemek için bağlantı kurarız.
Mükemmel Hissetmek için Kendimizi Değiştirmeye Çalışmak
Kendini kabul etme eksikliği, nasıl olduğumuzu değiştirmeye çalışmamıza yol açabilir. Başkaları tarafından kabul edildiğimizi ve bir gruba ait olduğumuzu hissetmek için başkalarından onay ararız. Bunu başkalarının hayran olduğuna veya değer verdiğine inandığımız özellikleri taklit etmeye çalışarak yapabiliriz. Olumsuz bir beden imajına sahip olanlar için bu durum belirli bir şekilde görünmeye çalışmak veya görünüşleriyle ilgili hoşlanmadıkları şeyleri örtbas etmek şeklinde ortaya çıkabilir.
Tarih boyunca kültürler farklı vücut şekillerine ve ölçülerine saygı duymuştur. Mısırlılardan Rönesans dönemine, 1920'lere ve günümüze kadar bu durum böyle sürdü. Özellikle son yüzyılda bu durum hızla değişti. Her on yılda bir modanın etrafında şekillendiği dış görünüşte kendi ideal şeklini yarattı. Bu durum hızla genişleyen pazarlama, tüketimcilik ve satışla örtüşmektedir. Reklamlar bizim kendimize olan güvensizliklerimizden ve eğer belirli bir şekilde görünebilseydik kendimizi daha iyi hissedeceğimize dair beklentimizden beslenir.
Mükemmeliyetçilik bu düşünceyi besleyen, kendine zarar veren ve bağımlılık yapan bir inanç sistemidir. ‘’Mükemmel görünürsem ve her şeyi mükemmel yaparsam, acı veren utanç, yargılama ve suçlama duygularından kaçınabilir veya bunları en aza indirebilirim.’’ demektir.
İçinde yaşadığımız sosyal medya, televizyon, 24 saat haber ve aralıksız reklam çağında artık sürekli bu mesajlara maruz kalıyoruz. Sağlıklı özgüven seviyelerinde bile, nasıl görünmemiz gerektiğiyle ilgili sürekli verilen bu mesajlar arasında gezinirken insanın bunalması olağandır.
Beden Algınız Neden Daha Kötü Hissettiriyor?
Pandemi sırasındaki yaşam, bu bilmeceye yeni zorluklar getirdi. Artan gerçek temas eksikliğimiz, etrafımızdaki mesajlara karşı bizi daha da savunmasız hale getirdi. Sosyal medyayı başkalarıyla ilişkide olduğumuzu hissetmeyi sağlamak için daha fazla kullanmış olabiliriz. Yine de bu durum karantina sırasında zamanımızı nasıl geçirmiş olabileceğimize dair artan endişe ve stres yaratabilir. Haberler ve programlar günlük egzersiz, kimin sağlıklı kalmak için ne yediği ve "kendimizi geliştirmek için bu fırsatı" nasıl kullanabileceğimiz hakkında sohbetlerle dolu.
Bedenleri hakkında zaten olumsuz duygulara sahip olanlar bu kötü hislerin şiddetlendiği fark edebilir ve nasıl göründükleri konusunda güvensiz hissetmeye alışkın olmayan birçok kişi de değişen şeklini dikkatle inceleyip bedenlerinde bir kusur buluyorlar.
Beden Algısı Sorunundan Kurtulmak İçin İpuçlarını Faydalı Bulabilirsiniz:
Bunun benzersiz bir zaman olduğunu ve sonsuza kadar sürmeyeceğini kabul edin. Tarih bu sefer geriye dönüp insanların nasıl göründüğüne veya ne yediğine bakmayacak.
Kendinize karşı nazik olmaya çalışın. Vücudunuzun değişmesi sorun değil ve bu durum hiçbir şekilde kim olduğunuzu veya pandemi ile ne kadar başarılı bir şekilde başa çıktığınızı göstermiyor.
Nasıl hissettiğiniz konusunda yalnız değilsiniz. Herkes şimdiye kadarki en uygun formunu yaratıyor gibi görünse de gerçek şu ki çoğu değil, herkeste aynı dert var.
Sizi olumlu yönde etkileyen yayınları ve kişileri takip edin. Etkileyici kişilerden ve hatta arkadaşlarınızdan gelen gönderiler, kendiniz hakkında kötü hissetmenize neden oluyorsa, onları takip etmeyi bırakın veya en azından sessize alın.
Birinin hayatının yalnızca bir anlık görüntüsünü gördüğünüzün farkında olun. Gönderilerin ve resimlerin arkasındaki gerçek hikayeyi asla bilemeyiz ve o kişinin kendisi hakkında ne hissettiğine dair gerçek bir fikrimiz de yoktur. Kendileri hakkındaki gerçekleri başkalarından saklamaya çalışıyor olabilirler.
Nasıl hissettiğiniz hakkında konuşun. Bunu yapmak ve başkalarının nasıl hissettiğimizi bilmelerine veya kendimizi gerçekte olduğumuz gibi görmelerine izin vermek sizi inanılmaz derecede savunmasız hissettirebilir. Yine de bu durum yapabileceğimiz en güçlendirici şeylerden biri olabilir. Böylece diğerlerinin bizi kendimiz olarak görmelerine ve kabul etmelerine izin vererek, içimizde gerçek bir bağlantı ve aidiyet duygusu geliştirebiliriz.