Yaygın Anksiyete Bozukluğu


Yaygın Anksiyete Bozukluğu - Uzm. Dr. Seher Çakmak

Herkes Kaygı Duyar mı? 

Kaygı hayatın normal bir olgusudur. Her insan günlük yaşam koşullarında değişik konular hakkında kaygı hissedebilir. Kendisinin ve ailesinin karşılaştığı iş, sağlık, sınav ve ekonomik durumla ilgili sorunlardan kaygı duyabilir. Gerçekte kaygı, belli bir düzeyde bizim her gün karşılaşabileceğimiz sorunlarla başa çıkabilmemiz için hazırlıklı olmamızı sağlar.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedir?

Yaygın Anksiyete Bozukluğu olan kişilerde ise “sürekli, aşırı, dirençli ve durumla uygunsuz bir endişe içinde olma durumu” söz konusudur. Şiddetli endişe, kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkiler ve olumsuz olayların gerçekleşeceği ile ilgili beklentisinin süreklilik göstermesi sonucu olağan yaşam davranışlarını sürdürmesini engeller. Bu kişiler çoğu durumda yaşadıkları endişenin abartılı olduğunun farkındadır, her durumda olası en kötü sonucu düşünürler. Bununla beraber kendilerini sakinleştirip kontrol altına alamazlar. Yaygın Anksiyete Bozukluğunda aşırı endişe ve kaygı sıklıkla sağlık, aile, para ya da iş ile ilgilidir. Genellikle çevreleri tarafından aşırı evhamlı olarak tanımlanırlar; bu aşırı evhamlı olma hali bir karakter özelliği olarak görülüp, ruhsal bir bozukluk olabileceği gözden kaçmaktadır. Yaygın Anksiyete Bozukluğu tanısı kontrol altına alınamaz nitelikte olan endişe halinin en az altı ay boyunca hemen her gün olması ve işlevselliğinin bozulmasıyla konur.

Yaygın Anksiyete Bozukluğunun yaşam boyu görülme sıklığı yaklaşık %5-6’dır. Yaşla birlikte kaygı duyarlılığı artar. Yaygın Anksiyete Bozukluğu yaşlılıkta en sık görülen anksiyete bozukluğudur. Kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha sık görülmektedir.

Randevu Al

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
  • Belirgin bir sebebi olmayan korku ve endişe
  • Endişenin oluşabileceği veya arttırabileceği durumlardan kaçınmak ve ertelemek
  • Çoğunlukla endişelerinin aşırı olduğunun farkında olma
  • Sorun çözmede ve konsantrasyonda güçlük
  • Aşırı endişe ve uyarılma belirtileri, dikkat bozukluğu, yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı
  • Konsantrasyon güçlüğü, en ufak sesle kolayca irkilme, uykuya dalamama ve gece sık uyanma
  • Fiziksel bir hastalık varmış gibi yutma güçlüğü, titreme, terleme, bulantı, sıcak basması

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nasıl Oluşur?

Yaygın Anksiyete Bozukluğu gelişiminde önemli rol oynayan faktör strestir. Sıklıkla gençlik yaşlarında başlayan Yaygın Anksiyete Bozukluğu yavaş ve sinsi bir gelişim göstermektedir. Hastalığın şikayetleri zaman zaman iyileşmeler ve alevlenmeler gösterir. Yaşamındaki stresli olayların arttığı dönemlerde hastanın belirtileri çoğunlukla kötüleşir. Hastalığın oluşmasında “genetik etkenler; beyin nörokimyasındaki değişiklikler; travma, yas, ayrılık gibi stres verici yaşam olayları; çevresel etmenler; id, ego ve süperego kaynaklı bir iç çatışma ” etkilidir. Hastalar çoğunlukla yorgunluk, uykusuzluk, terleme, kas ağrısı ve baş ağrısı gibi fiziksel belirtiler nedeniyle psikiyatri harici doktorlara başvururlar; doğru tanı ve uygun tedavi gecikebilir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Tedavisi?

Yaygın Anksiyete Bozukluğu tedavi edilebilir bir hastalıktır.

Psikiyatri uzmanına yapılan ilk başvuruda detaylı bir psikiyatrik değerlendirmeyle beraber, bu şikayetlerin fiziksel bir hastalıktan meydana gelip gelmediğini anlamak için bazı testler yapılabilir.

Tedavi gören hastaların çoğunluğu tedaviden yarar görür. Psikoterapi ya da medikal tedaviler planlanabilir. Psikoterapiyle endişeye karşı koyma becerileri kazandırmak ve olumsuz düşünceleri değiştirmek amaçlanırken, ilaç tedavisiyle kaygı seviyesini düşürmek amaçlanmaktadır. Psikoterapi olarak davranışçı ve bilişsel terapiler ve gevşeme eğitimi uygulanabilir. Bu yöntemlerden birinin ya da birlikte uygulanmasının etkin olduğu gösterilmiştir. Hangi tür tedavi yönteminin size uygun olabileceğine doktorunuzla birlikte karar vermek daha doğrudur. Bir kişiye uygulanan bir tedavi yöntemi diğeri hasta için uygunsuz olabilir.

Randevu Al

Yaygın Anksiyete Bozukluğu tedavisinde çoğunlukla antidepresan ve anksiyolitik ilaçlar verilir. Aynı zamanda depresyonun ve başka anksiyete bozukluklarının tedavisinde de bu ilaçlar kullanılır. Tedavide amaç kaygı ve endişenin hızla azaltılmasıdır. Hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların ciddi yan etkileri ve bağımlılık riskleri yoktur. Yaygın Anksiyete Bozukluğu tedavisinde etkin oldukları klinik çalışmalarla gösterilmiştir.

İlaç tedavisinin etkisinin hemen başlamayacağı bilinmelidir. İlaç tedavisi şikayetler tamamen düzelene kadar devam etmelidir. Tam düzelme sağlandıktan sonrada tedaviye en az 1 yıl daha devam edilmesi hastalığın tekrar etmesini engellemek için önerilir.


Uzm. Dr. Seher Çakmak

Uzm. Dr. Seher Çakmak

Psikiyatrist & Psikoterapist

Caddebostan'da bulunan özel muayenehanemde hastalarımı ve danışanlarımı yüz yüze veya internet üzerinden kabul etmekteyim.

HAKKIMDA İLETİŞİM