Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)


Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) - Uzm. Dr. Seher Çakmak

Travma geçirilmesi sonrası stres, kaygı ve endişe sorunları görülebilir ve uzun yıllarca devam edebilir.

Geçirilen bir travma sonrası yaşanan sorunlar kişinin iş çevresi ve ailesi ile olan ilişkilerde olumsuz sonuçlara yol açar.

Yaşadığının travmanın sizde yaptığı etkilerini tanıyın. Yardım istemekten kaçınmayın. Ruhsal travmanın yol açtıklarından üstesinden gelebilirsiniz. Travma Sonrası Stres Bozukluğu tedavi edilebilir bir hastalıktır.

RUHSAL TRAVMALARDAN SONRA ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR
Ruhsal Travma Nedir?

İnsan hayatında stres, sıkıntı, üzüntü ve kaygı oluşturan, üstesinden gelinmesi zor olan çok fazla olay olur. Bu olaylar bazen yaşamın önemli kesişim noktalarında yer alarak, sonraki yaşam ve deneyimlere de yön verirler ve kişilik gelişimine önemli etkileri vardır. Bununla birlikte bu olayların büyük çoğunluğu ruhsal travmaya yol açmaz. Kişiyi baş edemeyeceği düzeyde yoğun korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik duyguları yaşatan, sıklıkla sıra dışı ve hiç beklenmedik olayların yol açtığı etkilere ruhsal travma diyoruz.

Olay, korku, dehşet veya çaresizlik hissi yaratmışsa,

Olayda, kişinin kendisinin veya yakınının ölüm veya yaralanma tehlikesi varsa

ruhsal travma olarak adlandırılır.

Randevu Al

Bu tanımlamaya göre ileri yaşta bir yakınımızın yıllarca süren bir hastalık sonrasında ölümünün ruhsal travmaya yol açma ihtimali daha düşük iken, insanın bir yakınını beklenmedik biçimde –örneğin trafik kazasında- kaybetmesi daha fazla travmatik etki yapar.

Hangi Olaylar Ruhsal Travmaya Sebep Olur?

Ruhsal sıkıntılara yol açabilen travma türleri aşağıda sıralanmıştır:

  • Doğal afetler (deprem, sel, yangın ve toprak kaymaları)
  • İnsan eliyle yapılan travmalar (savaş, işkence, taciz ve tecavüz)
  • Aile içi şiddet
  • Çocuklukta yaşanan taciz ve ayrılıklar
  • Kazalar (iş, trafik)
  • Beklenmedik ölümler
  • Ciddi-ölümcül hastalıklara yakalanma

Toplumda ruhsal travmalara yol açan olaylar (savaş, kazalar, tecavüz, saldırılar, hırsızlık, afetler) çok yaygındır. İncelemelerde toplumun yarısının bu tür olaylarla hayatında en az bir kere karşılaştığı saptanmıştır. Ruhsal travmayla karşılaşma ihtimali herkes için aynı değildir. Suç işlenme oranının yüksek olduğu bölgelerde yaşayanlar, çocuklukta istismar gibi başka travmalar yaşayanlar, anksiyete, depresyon gibi ek ruhsal hastalığı veya alkol-madde bağımlılığı olanlar, askerler, polisler, itfaiye çalışanları bu travmaya yol açabilen olaylarla daha fazla karşılaşırlar.

Kişiyi korkutan, stres içinde bırakan, çaresizlik ve endişe duyguları meydana getiren olayların uzun süren ruhsal hastalıklara yol açtığı bilinmektedir. Ruhsal travmalardan sonra çok sık görülen rahatsızlıklardan biri de depresyondur. Depresyonun en sık görülen belirtileri sürekli üzüntü hali, isteksizlik, değersiz hissetme, halsizlik, konsantrasyon eksikliği, uyku ve iştah bozukluğu ve hayattan zevk alamamadır. Depresyon, ruhsal travma oluşmasını takiben ilk kez ortaya çıkabileceği gibi, daha önce depresyon yaşamış kişilerde depresyon tekrarlayabilir.

Travma sonrası stres hastalığında ise:

  • uyku güçlüğü,
  • konsantrasyon güçlüğü,
  • kabuslar,
  • olayla ilgili anıların rahatsız edici biçimde sık sık hatırlanması,
  • sürekli olarak olayın tekrarlanacağı korkusu ve bu nedenle diken üstünde hissetme,
  • kolay ürkme veya korkma,
  • aşırı suçluluk ve utanç hissi,
  • çabuk sinirlenme,
  • öfke patlamaları,
  • gelecekle ilgili plan yapamama,
  • yabancılaşma (başkaları beni veya yaşadıklarımı anlamıyor hissi),
  • olayı hatırlatan durumlardan rahatsız olma ve bu durumlardan kaçınma görülür

Randevu Al

Bu şikayetler çoğu insanda travmayı izleyen günlerde saptanır ve sıklıkla bir, iki hafta içinde kendiliğinden düzelir, bununla beraber bazı insanlarda aylarca, hatta yıllarca devam edebilir. Kıbrıs savaşı gazilerinde hala bu hastalığın izlerini taşıyanlar bulunmaktadır. Bazen belirtiler travmatik olay bittikten aylarca sonra başlayabilir.

Dünya savaşlarından sonra görülmeye başlanan bu hastalık, özellikle Vietnam’dan dönen Amerikalı askerlerde ortaya çıkan travmatik stres belirtilerinin detaylı şekilde incelenmesi ve birçok kitaba, filme konu olması tüm dünyanın tanımasına yardımcı olmuştur.

Travma Sonrası Stres Hastalığı görülen pek çok hastada beraberinde başka ruhsal sorunlar da saptanır. Birlikte en sık görülen hastalık depresyon olmakla birlikte anksiyete bozuklukları, alkol veya madde kullanımı da görülebilir. Ruhsal hastalık geçirmiş kişilerde travma sonrasında hastalıkların tekrarlama riski fazladır. Ayrıca aynı anda ikinci bir ruhsal hastalık varsa, hem kişinin yaşadığı stres ve işgücü kaybı artar, hem de daha şiddetli ve daha uzun süreli tedavi ihtiyacı olur.

Travma sonrası stres bozukluğu yıllarca devam edebilen ve ciddi iş ve sosyal sorunlara yol açabilen bir hastalıktır.

Yapılan çalışmalar kadınların erkeklere oranla ruhsal travmalardan sonra stres bozukluğuna daha sık yakalandığını gösteriyor. Travmanın türünden bağımsız olarak kadınlarda hastalık erkeklerden 2-3 kat daha fazla görülüyor. Önceden ruhsal travma yaşayanlar, ruhsal hastalık geçirmiş olanlar veya ailelerinde ruhsal hastalık bulunan kişilerin bu hastalığa yakalanma ihtimali daha yüksektir.

Kadınlar, daha önce ruhsal travma yaşayanlar, başka ruhsal veya bedensel hastalığı olanlar ve daha ağır travma yaşayanlar daha fazla risk altındadır.

Ruhsal travma ne kadar ağır yaşanmışsa, yarattığı ruhsal sorunlar da o kadar fazla ve uzun süreli olur. Mesela savaşta en ön cephede savaşanlar geri hizmetinde olanlara göre, savaşta en yakınını kaybedenler uzak akrabalarının kaybedenlere göre, evi veya yaşadığı yer hasar görenler görmeyenlere göre daha çok ruhsal sorun yaşarlar. Ayrıca travma sırasında yaşanan korkunun şiddeti de önemlidir: örneğin savaş anında çok fazla korktuklarını, hiçbir şey düşünemeyip donup kaldıklarını söyleyenler arasında bu travma sonrası stres bozukluğu oranları daha yüksektir.

Randevu Al

Travmadan kaçınma ya da unutmaya çalışma yol açtığı etkilerini azaltmıyor.

Travma sonrasında olgunun, olayın etkileriyle başa çıkmak için uyguladığı yöntemlerin de iyileşmeyi etkileyebileceği saptanmıştır. Olay hiç olmamış gibi hareket eden, unutmaya çalışanlarda hastalığın tedavisini daha uzun sürerken, sorunlar için yardım arayan, sorunlarını başkalarıyla paylaşan, hakkını arayan kişiler daha çabuk iyileşiyor. Kişinin elde edebildiği sosyal destek de travma sonrasında iyileşmeye olumlu etkide bulunuyor. Sosyal destek az ise özellikle depresyon belirtileri daha fazla hissediliyor.

Zaman travmanın etkilerini tamamen yok etmiyor

Yapılan araştırmalar travmalardan sonraki ilk günlerde olayla karşılaşan kişilerin çoğunun ruhsal olarak etkilendiğini, ancak bu belirtilerin birçok kişide günler veya haftalar içinde ortadan kalktığını gösteriyor. Ancak etkilenen bazı kişilerde belirtilerin düzelmesi çok daha geç olabiliyor, bazen ise yıllarca sürebiliyor. Bu sebeple “zaman her şeyin ilacıdır” sözü bu hastalıkta geçerli değildir.

Travma Sonrası Stres Hastalığı Belirtileri:

Yeniden yaşama (hatırlama): Travma yaşayan kişide, olayla ilgili anıların aklına gelmesi sık görülür. Olayla ilgili görüntüler (örneğin ölü veya yaralı görüntüleri), sesler (yardım isteyenlerin haykırışları, yaralıların çığlıkları) herhangi bir zamanda, aklına getirecek bir durum olmadığı durumda bile kişinin aklına gelebilir. Bu rahatsızlık veren düşüncelerin canlanması kişide iç sıkıntısı, çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı gibi bunaltı şikayetlerine yol açar. Bu düşünceler olayın yeniden yaşanıyor olduğunu düşündürecek kadar gerçekçi olabilir. Gerçekte bir deprem olmadığı halde yer sallanıyor gibi hissetme, gündüz travma anıyla ilgili hayaller görme buna örneklerden birkaçıdır. Olgu bu durumu öylesine gerçekçi yaşarıp, gördüğü hayallerle konuşabilir, bir tehlike olmadığı halde kaçmaya başlayabilir.

Kaçınma: Kişi olayı aklına getirecek yer, durum, konuşma, film, müzik hatta duygu ve düşüncelerden elinden geldiği kadar uzak durmak ister. Olayı hatırlamak büyük bir endişe, stres ve korku hissine sebebiyet vereceği için kişi olayın geçtiği yerlere gitmez, bu konulardan konuşmaz. Depremde evi yıkılıp altında kalan bazı kişiler evin enkazının bulunduğu yeri gitmeyip, olay hakkında konuşmayabilir. Trafik kazası geçiren biri bir daha arabaya binmek istemeyebilir.

Randevu Al

Ruhsal travmalardan sonra bazı olgularda sosyal toplumdan uzaklaşma, “benim yaşadıklarımı kimse anlayamaz” şeklinde düşünme tarzı da görülebilir. Kişiler travmayı yaşamamış insanlardan duygusal olarak farklı hissedebilirler, sevinç ve üzüntü duygularında körelme olabilir. Bazen kendilerine yardım etmeye, destekte bulunmaya çalışanlara öfke hissedebilirler, bazı olgular sadece aynı travmayı yaşamış kişilerle ilişki kurup, diğerleriyle görüşmeyi kesebilirler.

Aşırı uyarılma: Ruhsal travmadan etkilenmiş kişiler, her an o olay tekrar olacakmış gibi hissedip kendilerini diken üstünde, sürekli tetikte hissedebilirler. Tehlikeler konusunda aşırı tedbirler alabilirler.  Aşırı uyarılmanın en önemli göstergeleri ani ses ve hareketlerde irkilme veya yerinden sıçramadır. Yan komşunun kapı çarpması, caddeden gelen sesler, birilerinin bağırması, birinin aniden odaya girmesi gibi beklenmedik durumlar kişinin yerinden sıçramasına ve uzunca sürebilen stres belirtilerine (çarpıntı, terleme, titreme, nefes alamama) sebebiyet verebilir.

Konsantrasyonda azalma, özellikle uykuya dalmakta güçlük sık görülür. Travmayla ilgili korkular nedeniyle uykuya dalmak uzun saatler sürebilir, hafif seslerle kişi kolayca uyanabilir.

Tedaviler

Travma sonrası şikayetleriniz bir kaç aydan daha fazla sürmüşse, sosyal ve iş yaşantınızı etkileyecek boyutta olduğunu düşünüyorsanız yardım almalısınız. Travma sonrası stres hastalığının tedavisinde hem ilaçların hem de terapilerin etkili olduğu saptanmıştır. Her hasta olaydan etkilendiği düzeye göre tedavi alması, herkesin ihtiyacına göre farklı tedavi yaklaşımları planlanması gereklidir:

Bu şikayetlerin tedavisinin olduğunun bilinmemesi, zamanla şikayetlerin geçeceğini zannedilmesi ve kişilerin travmayı hatırlamak istememesi yardım almayı geciktirmektedir.

Travmadan az etkilenmiş, hayatını eskisi gibi sürdürebilen kişilere bilgilendirme yapılması yeterlidir.

Travmadan daha çok etkilenmiş, ciddi belirtiler yaşayan, ancak sosyal ve iş hayatını sürdürebilenlere danışmanlık veya kısa süreli terapi yaklaşımları planlanmalıdır.

Hayatı ciddi derecede etkilenmiş, ağır şikayetleri olanlara yoğun terapiler, ilaç tedavileri veya hastaneye yatış önerilmektedir.

Randevu Al

Travma sonrası stres hastalığı depresyonla birlikteliği durumlarında çoğu kez ilaç tedavisi eklenmelidir.

İlaç tedavileri: Travma sonrası stres hastalığı tedavisinde antidepresan ilaçlar birçok hastalık bulgusunun hafifletilmesinde yararlı olmaktadır. Öncelikle ek olarak depresyon varlığında hastalıkların tedavisinde antidepresanların kullanılması gerekir. Tedaviler psikiyatri uzmanı kontrolünde sürdürülmeli, doktorun önerdiği tedavinin etkili olabilmesi için önerilen süre ve dozlara dikkat edilmelidir.

Psikolojik terapiler: Psikolojik terapiler arasında etkili olduğu gösterilen tedavi türü ise bilişsel-davranışçı tedavi adı verilen yöntemdir. Bu terapi türünde kişinin şikayetlerinin sürmesine neden olan yanlış düşüncelerinin sağlıklı düşüncelerle yer değiştirilmesi sağlanır. Ayrıca korku ve endişe sebebiyle kaçındığı durumların üstüne gitmesi sağlanarak, bu durumlarda yaşadığı korkunun azaltılması amaçlanır.

Travma Sonrası Stres Hastalığı tedavisinde son yıllarda EMDR terapisi etkin ve başarılı şekilde kullanılmaktadır. EMDR terapisinde hedef, geçmişte yaşanan anıların yeniden işlenerek duyarsızlaşmanın sağlanması, bugünkü semptomların tedavisi, danışanın gelecekte karşılaşacağı benzer sorunlar karşısında, kazandığı olumlu inanç ve duyguların geliştirdiği yeni bakış açısının yönlendirdiği davranışları gösterebilmesidir.

Travma sonrası stres bozukluğu ile ilgili filmler:

Keskin Nişancı

Cherry

Rambo Sonkan

Mystic River

Ben Tonya
Uzm. Dr. Seher Çakmak

Uzm. Dr. Seher Çakmak

Psikiyatrist & Psikoterapist

Caddebostan'da bulunan özel muayenehanemde hastalarımı ve danışanlarımı yüz yüze veya internet üzerinden kabul etmekteyim.

HAKKIMDA İLETİŞİM