EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing)
EMDR NEDİR?
EMDR nin Türkçe açılımı Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme olup güçlü bir psikoterapi yöntemidir.
EMDR, birçok farklı terapi ekollerinden ögeler içerir. Hastalığın tanısına özel standartlaştırılmış protokolleri bulunan bir terapidir
EMDR'nin etki mekanizması nedir?
EMDR'nin etki mekanizmasının altyapısını Adaptif Bilgi İşleme Modeli oluşturur. Buna göre beyin, fizyolojik temelli bir sistemle, her yeni deneyim aracılığı ile kendisine ulaşan bilgiyi işler ve işlevsel hale getirir. Duygu, düşünce, duyum, imge, ses, koku gibi bilgiler işlenip ilişkili anı ağlarına bağlanarak bütünleşir. Böylece o deneyimle ilgili öğrenme gerçekleşir. Edindiğimiz bilgiler gelecekte tepkilerimizi uygun bir şekilde yönlendirmek üzere depolanmış olur.
Bu sistem normal çalıştığı sürece öğrenme yoluyla ruh sağlığını ve insan gelişimini desteklediği için adaptif ve uyumlu bir mekanizmadır.
Travmatik veya çok fazla rahatsızlık veren olaylar yaşandığında bu sistem sağlıklı çalışamaz. Yeni bilgi işlenip mevcut anı ağına entegre olamaz. Deneyimi anlamlandırabilmek için anı ağlarındaki işlevsel bilgilerle bağlantı kurulamaz ve uygun sonuçlar çıkarılamaz. Bu yüzden öğrenme gerçekleşmez. Duygular, düşünceler, imgeler, sesler, beden duyumları yaşandığı haliyle depolanır. Bu nedenle bugün yaşanan bazı olaylar bu izole kalmış anıları uyarırsa, kişi o anının bir kısmını ya da bütününü yeniden yaşar gibi etkilenir.
EMDR’ye göre ruhsal rahatsızlıkların, olumsuz duygu, düşünce, davranış ve kişilik özelliklerinin arkasında uyum ve işlev bozucu olan bu tür işlenmeden ve izole bir şekilde depolanmış anılar yatmaktadır. Kişinin kendisi ile ilgili olumsuz inançları (ben aptalım), olumsuz duygusal tepkileri (başarısızlık korkuları) ve olumsuz bedensel tepkileri (sınavdan önceki gece karın ağrısı yaşamak) problemin kendisi olmayıp belirtilerin bugünkü yaşanma şeklidir. Bu olumsuz inanç ve duygulara yol açan işlenmemiş anılar şimdiki zamanda yaşanan olaylar tarafından uyarılmaktadır.
Doğal felaketler, büyük kazalar, kayıplar, savaş, taciz, tecavüz gibi büyük travmaların yanı sıra, başta çocukluk çağında olmak üzere her yaşta yaşanan travmatik yaşantılar, günlük hayatta ailede, okul ve iş hayatında yaşanan olumsuz olaylar, şiddete maruz kalma, aşağılanma, reddedilme, ihmal ve başarısızlıklar işlenememiş olumsuz anılara yol açabilir.
EMDR bu tür izole anıların işlenmesini sağlayan fizyolojik temelli bir terapidir. Beynin travmanın yaşandığı esnada yapamadığı işlemlemeyi şimdi yapmasını sağlar. Böylece adeta kilitli kalmış anı ile diğer anı ağları arasında ilişki kurulması, öğrenmenin sağlanarak bilginin adaptif bir şekilde depolanması gerçekleşir. Danışan eski travmatik anıdan artık rahatsız olmaz ve bu anıyı yeni ve sağlıklı bir bakış açısından görmeye başlar.
EMDR terapisi ile sadece şikayetler ortadan kalkmaz. Yeni bakış açısının kazandırdığı pozitif inançlar ve olumlu duygular danışanın kendisine, ilişkilerine ve dünyaya bakışını olumlu yönde değiştirir. Böylece kişisel gelişim de sağlar.
EMDR Terapisi Nasıl Yapılır?
EMDR terapisinde amaç, geçmişte yaşanan travmatik anıların yeniden işlenerek duyarsızlaşmanın sağlanması böylece şikayetlerin tedavisi ile danışanın gelecekte karşılaşabileceği benzer sorunlar karşısında, olumlu inanç ve duyguların geliştirdiği yeni bakış açısının yönlendirdiği işlevsel davranışları gösterebilmesidir.
Şikayetlerin ve sorunların kaynağı olan anılar ve gelecekle ilgili hedefler belirlenerek tedavi planı oluşturulur. Danışan EMDR hakkında bilgilendirilir. Böylece danışan işlemlemeye hazır hale gelir. İşlemleme esnasında danışan terapistin iki yöne hareket ettirdiği parmağını gözleriyle takip eder. Danışanının zihninden geçenlere ve göz hareketlerine aynı anda dikkatini vermesinin, beynin sağ ve sol yarım küresini ilişkiye geçirdiği düşünülmektedir.
Beyin, yaşantılardan gelen bilgiyi REM uykusu (Hızlı Göz Hareketli Uyku) sırasında işler. EMDR'de uygulanan çift yönlü göz hareketlerinin benzer bir fizyolojik etkiyi danışan uyanıkken sağladığı düşünülmektedir. Danışanın göz hareketleriyle terapistin parmağını izlemesi dışında, çift yönlü işitsel uyarımlar ve çift yönlü dokunma gibi farklı uyarımlarda uygulanabilmektedir. Yaşanan olumsuz anı daha az rahatsızlık verir hale gelinceye kadar işlemleme sürdürülür.
Geçmiş ve yakın zaman dair olumsuz anıların işlenmesi tamamlandığında bugün rahatsızlık veren şikayetlerde büyük ölçüde geçer. Gerekirse danışana yeni bilgi ve beceriler kazandırılır. Böylece danışanlar da daha önce sorun yaşadıkları durumlarla baş edebilir hale gelirler.
EMDR Ne Kadar Sürer?
EMDR 'kısa süreli terapiler' grubunda yer alır. Terapinin ne kadar süreceği sorunun tipi, danışanın şimdiki yaşam koşulları, önceki travmaların sayısı ve etkisi ile bağlantılıdır. Her danışanın bilgileri, değerleri ve deneyimleri doğrultusunda kendine has bir biçimde işlemesi de süreyi etkiler.
EMDR'nin Etkinliği
Yapılan çok sayıda çalışma sonucunda EMDR’nin danışanların çoğunda travma sonrası stres bozukluğu belirtilerini etkili bir biçimde azalttığı veya yok ettiği ayrıca psikolojik sorunları ile bağlantılı olan endişe gibi belirtilerde de azalma sağladığı saptanmıştır.
EMDR birçok sağlık kurumu tarafından da etkili bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO, World Health Organization)
- Amerikan Psikiyatri Birliği (American Psychiatric Association)
- Uluslararası Travmatik Stres Çalışmaları Birliği (International Society for Traumatic Stress Studies)
- Amerika Savaş Gazileri Bakanlığı (U.S. Department of Veterans Affairs)
- Amerika Savunma Bakanlığı (U. S. Department of Defense)
- Birleşik Krallık Sağlık Bakanlığı (United Kingdom Department of Health)
- Ulusal İsrail Akıl Sağlığı Kurulu (Israeli National Council for Mental Health)
EMDR Hangi Hastalıkların Tedavisinde Kullanılmaktadır?
EMDR'ye göre psikolojik ve psikosomatik hastalıkların çoğu işlenmemiş travmatik anılar nedeniyle gelişmiştir. Bu durum EMDR'nin klinik uygulama alanını genişletmiştir. Böylece bir çok hastalığın etkin ve hızlı bir şekilde tedavisi yapılmaya başlanmıştır. Bu hastalıklar : kişilik bozuklukları, panik bozukluk, anksiyete (kaygı) bozuklukları, depresyon, komplike yas, disosiyatif bozukluk, fobiler, migren ve fibromiyalji gibi ağrı bozuklukları, yeme bozuklukları, performans kaygısı, stres ile başa çıkma, bağımlılıklar (alkol, madde, internet), cinsel ve fiziksel taciz, beden algısı bozuklukları, cinsel işlev bozuklukları, davranış bozuklukları ve özgüven sorunlarıdır.